SOSYALLEŞME ve MEDYA / SOCIALIZATION AND MEDIA
SOSYALLEŞME ve MEDYA
Yazan: Doç. Dr. Hüseyin GÜL
En yakın sosyal çevremiz ailemiz…
Akraba, dost ve arkadaş sosyal çevremiz de yabana atılır
gibi değil.
Ya öğrenim gördüğümüz, çalıştığımız sosyal çevremiz?
Sarar sarmalar bizi.
Farkında olmadan hayatı öğretir.
Dilimizi, inancımızı, gelenek ve göreneklerimizi bu sosyal
çevrelerden öğreniriz.
Öğrendiklerimizle kaynaşırız aile, dost, arkadaş
çevremizle..
Hayat okuludur sosyal çevremiz.
Yüz yüze iletişim ve etkileşimle ediniriz sosyalleşmeyi,
kültürleşmeyi.
Geniş kitleleri saran “Sosyal Medya” denilen yeni bir başka
çevre daha var günümüzde.
“Sosyal Medya”…
“Medya” kavramının
önüne konulan “Sosyal” kavramı sosyalleşebilmek için uygun mu?
Tartışılır…
“Sosyal Medya”…
Medya sosyalleştiremez bireyi…
“Akıllı Telefon”…
Hiçbir nesne akıllı olamaz.
Telefon veya bilgisayarlar programlanabilir birer aygıt.
Nerede görülmüş bir aygıtın bireyi sosyalleştirdiği?
Sosyalleşebilmek için bireyin kendisi dışında en az bir
kişinin daha olması beklenir.
Karşılıklı, yüz yüze iletişim ve etkileşimle gerçekleşebilir
“Sosyalleşme…”
Hayat okulu pratiğiyle, yaşayarak öğrenilebilir sosyalleşme.
Doğru ve yanlış davranımlarımızı sosyal çevremiz ödül ve
ceza işlevini devreye koyarak düzenler.
Medya ortamlarında sıkça rastladığımız; özenle bezenmiş
yiyecek ve içecek sofraları, plaj gibi ortamların fotoğraf, video görsellerini
takip etmemiz sosyalleşme aracı olabilir mi bizler için?
Üretim değil de, yoğun tüketimin görsel olarak servis
edilmesine ne demeli?
-“Bakın, görün; bakın işte neler yiyor, içiyorum…” “Görün
işte…”
-“Beğenin üretmeden tükettiklerimi…” Olarak anlaşılmalı bu
görseller.
Sürekli tüketimi, kolaycı ve lüks hayat anlayışını
özendirmekten başka neye yarar bu türden servis edilen görseller?
Arkadaş, eş-dost sohbet ve tartışmalarının olmadığı yerde
nasıl gerçekleşebilir “sosyalleşme?”
Okumadan ve okuduğunu yorumlayıp yüz yüze tartışmadan
gerçekleşebilir mi “sosyalleşme?”
Çevremizde, yurtta ve dünyada olup biten güncel olayları
karşılıklı tartışmadan, söyleşmeden “sosyalleşme” gerçekleşebilir mi?
Kuşkusuz hayır, hayır…
Toplumumuzun geniş bir kitlesi yoksulluk, hatta açlık
sınırına dayanmışken, sözü edilen görsellerin “sosyal medya” denilen mecralara
servis edilmesi, olsa olsa “görgüsüzlüğün” dışa vurumu olarak
nitelendirilebilir.
Uzayan halk ekmek kuyruklarını göremeyecek kadar özürlü mü
olduk sahi?
Medya bir araçtır.
Bilgi, beceri, haber, düşünce, fikir ve olayların aktarıcısı
işlevini görür medya.
İnternet ortamında akıllı denilen, oysa programlanabilen
aygıtlarla edinilen arkadaşlıkların hiç birisi sosyalleştiremez bizleri.
Ev, iş, arkadaş “medya grupları”, ivedi olarak bilgiye ulaştırıcı
araçtır.
Bu araç, konumuza yoğunlaşmamızı engellediği gibi dikkat
süremizi de kısaltıyor…
Sosyalleşme olmazsa “yalnızlaşma” ve “yabancılaşma”, ortaya
çıkar.
Yalnızlık; benzer şeyleri düşünmeye yöneltir, set koyar
bireysel gelişimin önüne.
Bunalıma sürükler bireyi sessiz ve derinden.
Arayış başlar.
Medya bağımlılığı yetmezmiş gibi, başka bağımlılık
yapıcılardan medet umar hale getirir bireyi bu arayış.
Tütün, alkol… vs.
Sevgisizlik, sevimsizlik, umutsuzluk, çaresizlik,
çözümsüzlük böyle başlar iç dünyamızda.
Teslim alır, esir alır bizleri medya.
Jest ve mimiklerimize yansır mutsuzluk…
“Bunalımdır” bunun adı işte…
Önemli bir ruhsal sorun oldu günümüzde medya kaynaklı
bunalım…
“Denge” ve “doyum” gerçekleşmez iç dünyamızda…
Biter tükenir; içimizdeki aşk, heyecan, sevgi, şevk…
Uyum sorunu başlar. Yani uyumsuzluk…
Bu da “anti-sosyallik” tir.
Yoğun medya kullanımı bizleri gerçeklerden koparmaya, uzaklaştırmaya
zorlar.
Çözümsüzlük akıntısına kapılır duygu, düşünce ve imgelem
dünyamız.
Medya yetinmez yarattığı bu sorunlarla.
Hareketsizlik, eylemsizlik…
Fizyolojik rahatsızlıklar…
Görme bozukluğu...
Baş, diş, boyun, omuz, mide, bağırsak, böbrek ağrıları...
Bel, kalça, bilek, parmak uyuşmaları…
Bitmez tükenmez baş dönmeleri…
Uykusuzluk…
Biteviye artar baş belalarımız.
Alarm zilleri çalar bünyemizde.
Süreğenleşir, ölçüsüz olarak kullandığımız medya ile rahatsızlıklarımız.
Ölçülü ve kontrollü kullanılabilirse, medya çok iyi bir dost
olabilir; ölçü, ayar kaçar ise olur bize bir düşman.
Medya bağımlığından kurtulmanın en önemli yolu sosyalleşme
araçlarını kullanabilmektir.
Medya bizi değil, biz medyayı bir araç olarak kullanıp ondan
yararlanabiliriz.
Sağlıklı bir sosyal ve kültürel çevrenin oluşturulması bizim
elimizdedir.
Kolaylıkla bu çevreyi oluşturabiliriz.
Farklı arkadaşlar edinerek farklı bakış açılarıyla düşünerek
analitik düşünme yetimizi geliştirebiliriz
Düşünce dünyamızda farklı gözeler açabiliriz.
Düşünce kalıplarımıza uymasa bile, farklı düşünen
arkadaşlarımızla buluşup tartışarak hoşgörülüğümüzü geliştirebiliriz.
Duygu, düşünce ve imgelem dünyamızı mutluluğa yöneltebilen
arkadaşlarımızla bir araya gelebiliriz.
Yalnızlığın yarattığı
mutsuzluğa yol verebiliriz dost ve arkadaş edinerek…
Yakın çevre, yurt ve dünya olaylarını arkadaş çevremizle
takip edebiliriz.
Grupsal spor aktivitelerine ve grup halde buluşmalara önem
verebiliriz.
Medyaya esir olunmadan sosyalleşebiliriz böylece.
Sosyalleşme, mutluluğun önemli bir anahtarıdır.
Bu bağlamda; içtenlikli dileklerimle sağlıklı, yalnızlıktan
uzak, yüz yüze konuşulabilen bol arkadaşlı ortamlarda sosyalleşmeler diliyorum
tüm öğrenci, dost ve Arkadaşlarıma…
Not: Bu makalenin tamamı yazarın kendisine aittir… Alıntı bir
makale değildir. Unvan, ismim ve soy ismim yazılmak kaydıyla paylaşılabilir…
SOCIALIZATION AND MEDIA
Our closest social environment is our family…
Relatives, friends, and companions are not to be underestimated either.
What about our educational and professional social environment?
It wraps around us like a cocoon.
Teaches us life without us even realizing it.
We learn our language, beliefs, traditions, and customs from these social circles.
We bond with our family, friends, and companions through what we’ve learned.
Our social environment is the school of life.
We gain socialization and acculturation through face-to-face communication and interaction.
Today, there is yet another environment that encompasses large masses: the one called “Social Media.”
“Social Media”…
Is the term “social” placed before “media” truly appropriate for the process of socialization?
Debatable…
“Social Media”…
Media cannot socialize an individual.
“Smartphone”…
No object can truly be smart.
Phones or computers are programmable devices.
Where has it ever been seen that a device can socialize a person?
For socialization to occur, at least one other person, besides the individual, must be present.
“Socialization” can only take place through mutual, face-to-face communication and interaction.
Socialization can be learned through the practice of the school of life.
Our correct and incorrect behaviors are shaped by our social environment, which employs a system of rewards and punishments.
Can following photo and video visuals of elaborately prepared food and drink tables or beach scenes on media platforms be considered a means of socialization?
And what about the visual presentation of heavy consumption rather than production?
—“Look, see what I’m eating, what I’m drinking…” “See it…”
—“Like what I consume without producing…” This is how such visuals should be interpreted.
What purpose do these types of visuals serve other than to promote constant consumption and a life of luxury and ease?
How can “socialization” occur in the absence of genuine conversation and discussion with friends and companions?
Can socialization occur without reading and interpreting what we read and discussing it face-to-face?
Can we truly be socialized without mutually discussing or conversing about current events in our surroundings, country, and the world?
Undoubtedly, no, no…
While a large segment of our society is on the verge of poverty and even hunger, the display of such visuals on platforms called “social media” can only be described as an expression of vulgarity.
Are we truly so impaired that we can’t see the growing lines at public bread stands?
Media is a tool.
It functions as a transmitter of knowledge, skills, news, thoughts, ideas, and events.
Friendships formed via internet-based devices—those wrongly labeled “smart”—cannot socialize us.
Home, work, and “media groups” of friends are quick means to access information.
However, this tool not only distracts us from our focus but also shortens our attention span…
Without socialization, “isolation” and “alienation” arise.
Loneliness leads us to repetitive thinking, blocking personal development.
It quietly and deeply drives individuals toward depression.
A search begins.
This search causes individuals to turn not only to media addiction but also to other addictive substances.
Tobacco, alcohol… etc.
Lovelessness, gloom, hopelessness, helplessness, and despair start to take root in our inner world.
Media captures and imprisons us.
Our unhappiness reflects in our gestures and facial expressions…
“This is depression,” plain and simple…
Media-induced depression has become a significant psychological issue today…
“Balance” and “satisfaction” vanish from our inner world…
Love, excitement, affection, and enthusiasm within us are exhausted…
Adjustment problems begin. In other words, incompatibility…
This is “anti-social behavior.”
Excessive media use forces us to disconnect and drift away from reality.
Our world of emotions, thoughts, and imagination gets swept into the current of hopelessness.
And media does not stop at creating these problems.
Inactivity, idleness…
Physiological ailments…
Vision problems…
Headaches, toothaches, neck, shoulder, stomach, intestinal, kidney pains…
Numbness in the waist, hips, wrists, fingers…
Endless dizziness…
Insomnia…
Our troubles endlessly multiply.
Alarm bells ring within our bodies.
Our disorders become chronic due to our unmeasured use of media.
If used in moderation and with control, media can be a very good friend; but if misused, it becomes a foe.
One of the most effective ways to overcome media addiction is to use real tools of socialization.
Instead of media using us, we should use media as a tool and benefit from it.
Creating a healthy social and cultural environment is in our own hands.
We can create this environment with ease.
By making new friends and thinking from different perspectives, we can develop our analytical thinking skills.
We can open up new springs in our world of thought.
Even if they don’t conform to our thinking patterns, we can meet and discuss with friends who think differently and develop our sense of tolerance.
We can get together with friends who direct our emotional, intellectual, and imaginative worlds toward happiness.
By making friends and companions, we can overcome the unhappiness brought on by loneliness.
We can follow local, national, and global events with our circle of friends.
We can prioritize group sports activities and social gatherings.
This way, we can socialize without becoming slaves to media.
Socialization is an essential key to happiness.
In this context, with my sincerest wishes, I hope for healthy, face-to-face communicative, and friendship-rich environments for all my students, friends, and companions, far from loneliness…
Note: The entire content of this article belongs to the author. It is not a quotation. It may be shared as long as my title, name, and surname are cited.
Yorumlar
Yorum Gönder